27 Şubat 2006
26 Şubat 2006
Bak
22 Şubat 2006
21 Şubat 2006
Tasarıma hazır obje serileri
Livesurface, fotorealistik yüzeyler üzerine tasarım yapılmaya hazır obje kütüphanesi. Basit kutular, CD, kitap kapakları, gazete, dergi sayfaları 3 boyutlu olarak Photoshop veya Illüstrator formatında hazır olarak sunuluyor. Ücretini öderseniz bu kütüphaneye sahip oluyorsunuz ki yoğun çalışan bir tasarım ofisi için çok ideal bir ücret talep ediyorlar.
link
16 Şubat 2006
Reklamda gay, lezbiyen, biseksüel temaları
link
14 Şubat 2006
Hort
Alman tasarım ajansı. Eğlenceli işleri sayesinde güne daha zinde başlayabilirsiniz.
Not: Link için Selin'e teşekkürler.
link
13 Şubat 2006
Salla çek salla
Hızla salla kafanı sağa sola. Çek fotoğrafını. Gönder buraya. Veya sadece bunu yapanların fotoğraflarını izle, eğlen.
link
10 Şubat 2006
Ventral Tegmental veya Nucleus Caudatus
Uzmanlar, çılgınca aşk yaşayan insanların beyninde meydana gelen kimyasal hareketliliğin, obsesif kompülsif bozukluk ile benzerlikler gösterdiğini ortaya çıkardı. Ve artık, " deliler gibi sevme" kavramı yepyeni bir anlam kazandı.
Aşkın karmaşıklığını anlatmak için öykülerden, kıskanç tanrılara ve aşk oklarına dair masallardan yararlandık. Oysa artık bilim işin içine girerek, bizim oldum olası bir efsane, bir sihir olduğunu düşündüğümüz şeyi açıkladıkça, tüm uygarlıkların öylesine ayrılmaz bir parçası olan bu öyküler değişmeye başlayabilir. Tarihte ilk kez olarak, aşkın beynin neresinde bulunduğunu, kimyasal bileşenlerinin özelliklerini aydınlatacak yeni araştırmalar yapılmaya başlandı.
Antropolog Helen Fisher, bugüne dek "arzunun duayeni" tanımına en uygun gibi duran kişi. 60 yaşındaki bu kadın, ipek yumuşaklığında saçları ve söğüt gibi ince bedeniyle cinsellikli bir özgüven yayıyor çevresine. Rutgers Üniversitesi'nde profesör olan Fisher, New York'ta (ABD), yazın ağaçların yemyeşil yapraklarla donandığı, patikalarında el ele tutuşmuş çiftlerin gezindiği Central Park yakınlarında, duvarları kitaplarla dolu bir apartman dairesinde yaşıyor.
Fisher, kariyerinin büyük bölümünü aşkın şehvet, tutku, bağlılık gibi tüm görünümleri ve bunların nasıl artıp azaldığına ilişkin tüm biyokimyasal patikaları incelemeye adamış. Rahatça bacak bacak üzerine atmış, bardağındaki buzları şıngırdatarak, sevimli açık sözlülüğü ve başkalarının emlak fiyatlarından bahsettiğindeki serinkanlılığıyla, aşkın iniş çıkışlarını tartışıyor. "Kadın, bilinçdışı olarak, orgazmı bir erkeğin kendisine uygun olup olmadığına karar vermekte kullanır. Eğer erkek aceleci ve kaba ise ve kadın orgazm olmazsa, içgüdüsel olarak o erkeğin iyi bir eş ve baba olamayacağını hisseder. Bilim insanları, o hercai kadın orgazmının, kadının Bay Doğru'yu Bay Yanlış'tan ayırmasına yardım etmek için gelişmiş olabileceğini düşünüyorlar."
Son on yıldır Fisher'in üzerinde çalıştığı başlıca konulardan biri, aşkı sözcüğün gerçek anlamıyla MR (manyetik rezonans) aracılığıyla incelemekti. Fisher, meslektaşları Arthur Aron ve Lucy Brown’la birlikte, ortalama yedi aydır "çılgınca aşık" olan denekler topladılar. MR makinesine giren deneklere, biri tanımadıkları, diğeri sevgililerine ait iki fotoğraf gösterildi.
noT: Kaynak belirtmeyi unuttuğum için yazının sahibi arkadaşdan ve dergiden özür diliyorum. Geç de olsa haberin ve görselin kaynağını belirtiyorum.
kaynak: National Geographic Türkiye Şubat 2006 Sayısı
05 Şubat 2006
Living With Things
link