27 Şubat 2006

Apple reklamı & The Postal Service videosu ?!


Ekranın sol bölümünde Apple reklamını, sağ bölümünde ise The Postal Service grubunun video klibini izliyoruz. Apple hoş bir esinlenme örneği sergilemiş.?! :) Yorumlarınızı merak ediyorum.

Star Wars Episode III


Team: enVision
Agency: entry through OpenAd
Client/Brand: Adshel - Clear Channel
Printwork: Star Wars

26 Şubat 2006

Bak














Profesyonel yönetimi ile net ortamında yayınlanan Bak Dergisi, her sayısında farklı bir tema üzerine görsel tasarımları kabul ediyor. Son sayısında "beyaz" temasına dair görsel tasarımların yanısıra dünyaca ünlü illüstratörler Brad Holland, Jack Unruh ve tanınmış fotoğrafçı Seb Janiak'ın yanısıra Akif Hakan Çelebi, Andrio Abero, Cemre Özkurt, Susanne Bramer, Xavier Encinas, Tolgahan Güngör ve Selçuk Artut röportajlarına da ulaşmak mümkün.
link

22 Şubat 2006

Ogilvy İspanya

21 Şubat 2006

Tasarıma hazır obje serileri
















Livesurface, fotorealistik yüzeyler üzerine tasarım yapılmaya hazır obje kütüphanesi. Basit kutular, CD, kitap kapakları, gazete, dergi sayfaları 3 boyutlu olarak Photoshop veya Illüstrator formatında hazır olarak sunuluyor. Ücretini öderseniz bu kütüphaneye sahip oluyorsunuz ki yoğun çalışan bir tasarım ofisi için çok ideal bir ücret talep ediyorlar.
link

16 Şubat 2006

Reklamda gay, lezbiyen, biseksüel temaları


Commercial Closet, gay, lezbiyen, biseksüel temalarını referans alan reklamların arşivlendiği alan. Toplumun önemli bir kitlesini oluşturan gay, lezbiyen ve biseksüel temalarının reklamlarda kullanılması ve başarılı kampanya sonuçları üzerine örnekler içeriyor.
link

14 Şubat 2006

Hort




















Alman tasarım ajansı. Eğlenceli işleri sayesinde güne daha zinde başlayabilirsiniz.
Not: Link için Selin'e teşekkürler.
link

13 Şubat 2006

Pleix - Birds

Salla çek salla







Hızla salla kafanı sağa sola. Çek fotoğrafını. Gönder buraya. Veya sadece bunu yapanların fotoğraflarını izle, eğlen.
link

10 Şubat 2006

Ventral Tegmental veya Nucleus Caudatus

















Uzmanlar, çılgınca aşk yaşayan insanların beyninde meydana gelen kimyasal hareketliliğin, obsesif kompülsif bozukluk ile benzerlikler gösterdiğini ortaya çıkardı. Ve artık, " deliler gibi sevme" kavramı yepyeni bir anlam kazandı.

Aşkın karmaşıklığını anlatmak için öykülerden, kıskanç tanrılara ve aşk oklarına dair masallardan yararlandık. Oysa artık bilim işin içine girerek, bizim oldum olası bir efsane, bir sihir olduğunu düşündüğümüz şeyi açıkladıkça, tüm uygarlıkların öylesine ayrılmaz bir parçası olan bu öyküler değişmeye başlayabilir. Tarihte ilk kez olarak, aşkın beynin neresinde bulunduğunu, kimyasal bileşenlerinin özelliklerini aydınlatacak yeni araştırmalar yapılmaya başlandı.

Antropolog Helen Fisher, bugüne dek "arzunun duayeni" tanımına en uygun gibi duran kişi. 60 yaşındaki bu kadın, ipek yumuşaklığında saçları ve söğüt gibi ince bedeniyle cinsellikli bir özgüven yayıyor çevresine. Rutgers Üniversitesi'nde profesör olan Fisher, New York'ta (ABD), yazın ağaçların yemyeşil yapraklarla donandığı, patikalarında el ele tutuşmuş çiftlerin gezindiği Central Park yakınlarında, duvarları kitaplarla dolu bir apartman dairesinde yaşıyor.

Fisher, kariyerinin büyük bölümünü aşkın şehvet, tutku, bağlılık gibi tüm görünümleri ve bunların nasıl artıp azaldığına ilişkin tüm biyokimyasal patikaları incelemeye adamış. Rahatça bacak bacak üzerine atmış, bardağındaki buzları şıngırdatarak, sevimli açık sözlülüğü ve başkalarının emlak fiyatlarından bahsettiğindeki serinkanlılığıyla, aşkın iniş çıkışlarını tartışıyor. "Kadın, bilinçdışı olarak, orgazmı bir erkeğin kendisine uygun olup olmadığına karar vermekte kullanır. Eğer erkek aceleci ve kaba ise ve kadın orgazm olmazsa, içgüdüsel olarak o erkeğin iyi bir eş ve baba olamayacağını hisseder. Bilim insanları, o hercai kadın orgazmının, kadının Bay Doğru'yu Bay Yanlış'tan ayırmasına yardım etmek için gelişmiş olabileceğini düşünüyorlar."

Son on yıldır Fisher'in üzerinde çalıştığı başlıca konulardan biri, aşkı sözcüğün gerçek anlamıyla MR (manyetik rezonans) aracılığıyla incelemekti. Fisher, meslektaşları Arthur Aron ve Lucy Brown’la birlikte, ortalama yedi aydır "çılgınca aşık" olan denekler topladılar. MR makinesine giren deneklere, biri tanımadıkları, diğeri sevgililerine ait iki fotoğraf gösterildi.

Fisher gördükleri karşısında adeta büyülendi. Her denek sevgilisine baktığında, MR'da beynindeki ödül ve haz ile bağlantılı bölümler –ventral tegmental ve nucleus caudatus– aydınlanmıştı. Fisher'i en çok heyecanlandıransa, aşkın yerini, adresini bulmaktan da öte, onun özgül kimyasal yollarını keşfetmekti. Aşk, nucleus caudatus'u uyarır, çünkü burası dopamin adı verilen nörotransmitter reseptörlerinin yoğun biçimde yayılma yeridir; dolayısıyla Fisher dopaminin beynimizin ürettiği aşk iksirinin bir parçası olduğunu düşündü. Doğru oranlarda dopamin, büyük bir enerji, neşe, dikkat yoğunlaşması ve ödül kazanma motivasyonu yaratır. İşte bu nedenle yeni bir aşk yaşarken bütün gece uyanık kalabilirsiniz, güneşin doğuşunu seyredebilirsiniz, koşarak yarışabilirsiniz, aslında kayak becerinizi aşan bir yokuştan aşağıya hızla kayabilirsiniz.

noT: Kaynak belirtmeyi unuttuğum için yazının sahibi arkadaşdan ve dergiden özür diliyorum. Geç de olsa haberin ve görselin kaynağını belirtiyorum.

kaynak: National Geographic Türkiye Şubat 2006 Sayısı

05 Şubat 2006

Japonlar hep garipler

Living With Things


"Living With Things" projesi gündelik hayatımızda kullandığımız 7 sıradan obje üzerine kurulu bir proje. Fonksiyonellikleri ile ön plana çıkan bu objeler üzerine geliştirilen proje, "bizim ihtiyacımız olduğu kadar, bu objelerin de bize ihtiyacı var" cümlesinden yola çıkıyor. İnsan ve obje arasında daha önce pek sorgulanmamış iletişimi anlamaya çalışıyor.
link

03 Şubat 2006

xdiscipline


Georgia Tech Üniversitesi'nde master programına devam eden etkileşim tasarımcısı Engin Erdoğan'ın projelerini içeren sitesi. Özellikle Amerika'da yayınlanan "Çırak" (The Apprentice) programı için geliştirdiği etkileşim tasarımı görülmeye değer.
link