11 Kasım 2007

Jean Baudrillard "reklam" hakkında diyor ki;

" Sloganlar, göstergeler, işaretler ve sesler şu günlerde bir simülasyon işlevine sahip olma özelliklerini yitirerek bu işi manyetik şerit ve elektronik sürekliliğe devretmişlerdir.
Reklamı fersah fersah geride bırakmış olan bu sistemler günümüzde reklamın büyüleyiciliğinden yararlanmaya kalkışmaktadırlar. Reklamın egemenliğine bir son verebilecek, hatta bir son vermiş olan şey, enformatik anlamındaki bilgidir (enformasyon). Bu olay hem insanı korkutmakta hem de heyecanlandırmaktadır. Reklam "tutkusu" günlük yaşantımıza girmiş olan bilgisayarlarla birlikte minyatürleştirilmiş bir enformatiğe doğru kaymıştır.
Eğer reklam çok uzun bir süre bıkıp usanmadan olayın ekonomik yanını da içeren: "Satın alıyorum, tüketiyorum, keyif alıyorum" türünden bir ültimatomu sürekli olarak dile getirip, yineledikten sonra bugün akla gelebilecek her yolu deneyerek: "Oyumu veriyorum, katılıyorum, ben buradayım, bu benim sorunum" türünden sözcükleri usanmadan yineliyorsa bu bir rastlantı olamaz - reklam, kamusal anlama sahip her şeye karşı duyarsız kalındığını gösteren bir ayna, paradoksal bir aşağılama aynasıdır. "

2 Comments:

Blogger seksenakildoksanfikir said...

oldukça haklı ve yerinde bir yorummuş. ancak bu kabullenilmiş yönelim kimbilir hangi yıkım ve dağılımlardan sonra reddedilmeye başlayacak. farkındalık seviyesi neredeyse sıfır olan toplumlarda bugün için bu reddediş fena halde lüks ve ütopik elbette.

10:28 ÖÖ  
Blogger Baris Erkol said...

farkındalık konusuna aynen katılıyorum :))

3:29 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home