12 Temmuz 2008

Biraz yavas olur musunuz lutfen?


Fast-food, speed dating, power naps vb... "Hiz" kavrami etrafinda yayilan, vucud bulan bu tanimlar ya da kavramlar gundelik hayatin merkezine yerlesti. Ozellikle metropol yasamina has bir durum bu. Metropol insani hakkinda Georg Simmel'in su cumlesini onemli buluyorum; "Sinirsiz zevk pesinde gecirilen bir hayat, insani bikkinlastirir. Cunku, uyarilan sinirler oylesine uzun bir sure boyunca butun gucleriyle tepki vermeye zorlanirlar ki, artik hicbir seye tepki veremez olurlar."
Yukaridaki 19 dakikalik sunumda gazeteci Carl Honor yavaslamanin uretkenlige, yaraticiliga ve ruhsal sagliga olumlu etkisinden bahsediyor.
link Carl Honor

1 Comments:

Blogger rabarba said...

Yavaşlık kavramının en sevdiğim tanımlamalarından birini ünle Yazar Milan kundera yapmıştır:
Yavaşlık"ın kıssasından çıkan hisse şu: "Yavaşlığın düzeyi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır; hızın düzeyi unutmanın yoğunluğuyla doğru orantılıdır. Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Bir şey anımsamak isteyen kimse yürüyüşünü yavaşlatır. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan insan elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır."

2:06 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home