29 Kasım 2007

sanal berber dükkanı


Şimdi sana linkini verdiğim sayfada gidiyorsun ve yaklaşık 3 dakika süren ses kaydını dinliyorsun. Ama kesinlikle kulaklık takmalısın. Benim gibi kuşkulu birisiysen (kulağıma birisi çığlık atacak diye kaygılandım) istersen benim yaptığım gibi kulaklık olmadan dinleyebilirsin. Her hangi bir hinlik yok. Kulaklığını tak, gözlerini kapatmayı unutma ve keyfini çıkar. Şaşıracaksın. :)
link virtual barbershop

Etiketler: ,

25 Kasım 2007

20 sn.


Aşağıda linkini verdiğim sayfaya giriyorsun. 20 saniye boyunca ekrana yaklaşarak merkezdeki noktaya odaklanarak bakıyorsun. Sonra kafanı kaldırıp herhangi başka bir yere bakıyorsun. Etkisini görünce "vay be!" diyorsun. Dikkat! Epilepsi hastalığı olanların bunu denememesi gerekiyormuş. Bildiğim kadarıyla saniyede 5 defa yanıp sönen bir ışık kaynağına bakanlarda epilepsi hastalığı ortaya çıkabiliyor. Benden söylemesi buna 20 saniyeden daha uzun süre bakma! :)
link Neave Strobe

edutainment ya da eğiteğlen


Hızımı alamadım bir önceki postada yazdıklarımın üzerine bir örnekten daha bahsetmek istiyorum. İngiltere'deki tarihi Bilim Müzesi'nin online ortamda oynanan eğitici oyunları son zamanlarda webde patlamış mısır gibi birbirinin kopyası online oyunlar modasından çok farklı. Eğitime ve bilgilendirmeye yönelik tasarlanmış eğlenceli online oyun örneği. Yani "education+entertainment" kelimelerinden türeyen "edutainment" örneği. (Türkçe'ye "eğiteğlen" diye çevirebilir miyiz?) Yalın tasarımın yanı sıra kurgularıyla ve tasarım detaylarıyla mükemmel. Burada mıknatıslar, türbinler, pervaneler vb. basit makinalar ve gereçler kullanarak topunuzu bir noktadan bir başka noktaya taşımaya çalışıyorsunuz. Bu sırada oyun içinde kullandığınız sistemler hakkında size bilimsel bilgiler veriyorlar. Bu da yetmiyor aynı sistemleri kullanarak kendi oyununuzu tasarlayabiliyorsunuz. Dedim ya oyunlar çok basit çözülmüş diye? Sadece çocuklara değil herkese lazım. Her eve lazım.
link Science Museum Launchpad

Etiketler: ,

internet=eğlence kabul. Peki ama eğlence=sululuk mu?


Burada sık sık konu ettiğim "bilginin görselleştirilmesi ve estetikleştirilmesi" konusunda yerel örneklerimiz o kadar az ki. Hatta yok! Bilgiyi online ortamda sunabilmek için eldeki datayı düzenlemek, filtreleyerek enformasyon haline getirmek ve yorumlayarak işitsel ve görsel bilgi halinde sunmak gerekiyor. Bu zorlu prosesin altına girmek istemeyen tasarımcılar ve bu tasarımcılara iş veren markalar yabancı sitelerin tasarımlarını, tasarım kodlarını kopyalayarak günü kurtarıyorlar. Alan memnun satan memnun durumu. Hep şikayet ettiğimiz Türkçe içerik sorununu bu alanda da yaşıyoruz. Artık uzun metinler döneminin bittiğini biliyoruz. Peki bu uzun metinleri kim görselleştirecek? Ses, video ve fotoğrafın metinsel içerikle etkileşimli entegrasyonunu doğru düzgün şekilde sunan Türkçe bir site gösterebilir misiniz? Yok! Yukarıdaki örnek New York Times gazetesinin web sitesinde The Metropolitan müzesinin Yunan ve Roma dönemi eserlerinin sergilendiği bölümünün online ortamda sunumu. Bu, yabancı sitelerde gördüğümüz birçok örnekten sadece birisi.
Web sadece eğlence ortamı mıdır? Web sadece geyik muhabbeti ortamı mıdır? Bilgisiz ve kopyacı tasarımcılar, interneti bu anlamda kullanmayı gereksiz bulan, markalarına prestij ve değer katacağının farkında olmayan hem ilgisiz hem bilgisiz marka yöneticileri ve hepsinden önemlisi bu markalara dijital ortamda hizmet veren interaktif ajanslar özgün ve değerli işler çıkarmak istiyorlarsa, istiyorsak internet=eğlence, eğlence=sululuk algısından artık kurtulmamız gerekiyor.
link The Metropolitan müzesinin Yunan ve Roma dönemi eserlerinin sergilendiği bölüm

Etiketler: ,

11 Kasım 2007

Jean Baudrillard "reklam" hakkında diyor ki;

" Sloganlar, göstergeler, işaretler ve sesler şu günlerde bir simülasyon işlevine sahip olma özelliklerini yitirerek bu işi manyetik şerit ve elektronik sürekliliğe devretmişlerdir.
Reklamı fersah fersah geride bırakmış olan bu sistemler günümüzde reklamın büyüleyiciliğinden yararlanmaya kalkışmaktadırlar. Reklamın egemenliğine bir son verebilecek, hatta bir son vermiş olan şey, enformatik anlamındaki bilgidir (enformasyon). Bu olay hem insanı korkutmakta hem de heyecanlandırmaktadır. Reklam "tutkusu" günlük yaşantımıza girmiş olan bilgisayarlarla birlikte minyatürleştirilmiş bir enformatiğe doğru kaymıştır.
Eğer reklam çok uzun bir süre bıkıp usanmadan olayın ekonomik yanını da içeren: "Satın alıyorum, tüketiyorum, keyif alıyorum" türünden bir ültimatomu sürekli olarak dile getirip, yineledikten sonra bugün akla gelebilecek her yolu deneyerek: "Oyumu veriyorum, katılıyorum, ben buradayım, bu benim sorunum" türünden sözcükleri usanmadan yineliyorsa bu bir rastlantı olamaz - reklam, kamusal anlama sahip her şeye karşı duyarsız kalındığını gösteren bir ayna, paradoksal bir aşağılama aynasıdır. "

vatandaş gazeteciliğinde 9 temel web kuralı

SlideShare

Slide 1: Vatandaş Gazeteciliğinde 9 Temel Web Kuralı

Slide 2: Vatandaş Gazeteciliği ? “Vatandaş gazeteciliği" kısaca, haberleri yorumlayan blog sahiplerinden, cep telefonlarıyla çektikleri haber unsuru olabilecek fotoğrafları sitelerinde yayınlayan kişilere kadar değişen bir grup içerik üreticisine verilen isim. Yani; "kullanıcının ürettiği içerik-user generated content“. http://kadmon.blogspot.com/2006/07/bbcdeki-vatanda-gazeteci-22lik.html

Slide 3: 1- Kamuya açık yorumlar sayesinde mevcut haberle ilgili filtreleme ve özdenetim. Yani şeffaflık.

Slide 4: 2- Mevcut habere ek metinler, görseller, videolar eklemeye olanak veren vatandaşlara ayrılmış kişisel “sidebar” bölümler.

Slide 5: 3- Açık kaynaklı haberler. (Open Source Reporting) Mevcut haberlerin doğruluğu, gerçekliği ve detayları ile ilgili kullanıcılara verilen sınırlı müdahale yetkisi.

Slide 6: 4- Okuyucuları gazete web sitesi bünyesinde gazete haber içeriğinden tamamen bağımsız kişisel blog kurmaları için cesaretlendirme, uygun koşulları sağlama.

Slide 7: 5- Gazete yazarlarının okuyucu ile etkileşim içinde oldukları özgür, kişisel blogları.

Slide 8: 6- Sadece okuyucuların fotoğraf, video ve metinlerle haber girişi yaptıkları, gazete editörleri tarafından denetlenen, düzenlenen özel bölüm.

Slide 9: 7- Sadece okuyucuların fotoğraf, video ve metinlerle haber girişi yaptıkları, gazete editörleri tarafından müdehale edilmeyen özel bölüm.

Slide 10: 8- Gerektiğinde profesyonel haber içeriğini ve vatandaş gazeteciliği içeriğini birbirinden ayırma opsiyonu.

Slide 11: 9- Tamamıyla özgür, içeriğin ve kontrolün kullanıcılarda olduğu “user generated content” yapılar. “Wiki”ler...

Slide 12: Teşekkürler

Etiketler: ,

02 Kasım 2007

allah korkusu


Hafriyat aynı dertlerden muzdarip ressamların, heykeltraşların bir araya geldikleri özerk, sivil bir grup hareketidir. Mekanları evime yakındır. Gidip görülmesi gereklidir.
link art-hafriyat

Etiketler: ,

1.amber'07 beden-işlemsel sanatlar festivali



"1.amber'07 beden-işlemsel sanatlar festivali 9-17 kasım tarihleri arasında gerçekleşiyor. Türkiye'deki tek yeni teknolojiler ve sanat festivali olan amber'07 uluslararası bir etkinlik olarak 30 sanatçının katılımıyla gerçekleşecek."
Ben de 10-11 Kasım'daki "İşlemsel Görsel Tasarım Atölyesi" ve "Ağlı Sanatlar Atölyesi"ne katılıyorum. Özellikle Processing konusundaki bilgi paylaşımlarını çok merak merak ediyorum. Orada görüşürüz.
link 1.amber'07 beden-işlemsel sanatlar festivali

Etiketler: , , , ,

01 Kasım 2007

enformasyon (d)evrimi


Veriye (data) ulaşma, depolama & yaratma (yani enformasyon -information-), yorumlama (yani bilgi -knowledge-
haline getirme) ve paylaşma (bilgilendirmek -to inform-) sürecindeki aşamalar eskiye nazaran günümüzde farklı olmuyor. Aynen yaşıyoruz benzer süreçleri. Değişen şey, yöntemlerimiz ve süreçler arası zamanın kısalması. 5 kademeli bu sürecin kırılma noktası yaratma ve yorumlama aşaması sanırım. Yani verinin enformasyon haline gelene kadar kullanılan araçlar ve bu araçların sunduğu hız, bu (d)evrime neden oluyor. Verinin anlam kazanmış hali enformasyon, elinizdeki teknolojik olanaklar ile doğru orantılı. Veriye ihtiyacı olan kişi online ortamda buna üç beş tıklamayla tatmin edici sonuçlara ulaşıyor. Buraya kadar sorun yok. Çünkü elde edilen "şey", yani veri, henüz üzerinde çalışma yapılmamış bilgi olarak ortalık yerde durmakta. Enformasyonun bilgi (knowledge) haline gelmesi bunu yorumlama şeklimizle yakından alakalı. Enformasyon nesnel. Bilgi öznel. Bilgiyi yaratma ve yorumlamadaki fark ise bizim yaşamı algılayışımızla, siyasi görüşümüzle, çıkar ilişkilerimizle, ideolojilerimizle şekilleniyor, şekillendiriliyor. Bu durumda her türlü verinin bilgiye dönüşmüş her türlü haline kuşkuyla bakmak zorundayız.